Sevgili Murat,

Atılma olayında tartışmayı başlatan yazdığım ilk emailimi hafifçe eleştirmekte aslında haklısın. C.'ye (yani egosuna), kararını değiştirmek için kolaylık sağlamak amaçlamıştım. Söz konusu olan emaileri tam okumadan ve doğru dürüst düşünmeden aceleci bir değerlendirme yapmak istememiştim. Ancak düşenmem gereken, sebepleri değerlendirmekti, fakat kararı onaylayabileceğimi aslından hiçbir zaman ciddi olarak düşünmemiştim. Göstermeye çalıştığım tarafsızlık bu durumda biraz yapmacık oldu. Yanı kararı değerlendimek yerine, sebepleri değerlendirmek yazmam gerekirdi. Şu cümlenin bu biçimde olmaması gerekirdi: "Ancak sebebi ne olursa olsun, kararın yerinde olsa da olmasa da, sonuç üzücüdür." En azından burada tarafsızlığa fazlasıyla kapılmıştım. Burada olan tersliği biraz da hissederek, PAUL'a CC olarak açık kopya gönderdim, herkes bilsin diye. Sonraki sabah kalkar kalkmaz Paul'a hem moral vermek amacıyla hem de en azından ona tarafımı beldirmek için kendisine kısa, destek verici bir email gönderdim. Daha önce aramızda birer emailden oluşan özel emailleşme oldu, orada ifade edilen genel izlenimle birlikte zaten kendisine karşı derin bir güven duyguma sebep olmuştu. Hissetiğim sanal sevgim ile "objektif" olma çabam'dan kaynaklan kendi kendime kuşku da, beni ilk anda biraz bocaltmış olabilir.