Dostlar,

dünden beri düsünüyorum. Aksam maillerime bakamadım. Simdi hepsini gözden geçirdim. listemizde bence en verimli tartışmalardan birini yaşıyoruz.

düsündüm, tasındım.

öncelikle çok ani tepki verdiğime karar verdim. Paul ve arkadaslarının

insanlara satasması, elestirilerinin dozunu zaman zaman kaçırması ve üçü sanki birbirini tanımıyormuş gibi davranıp bizleri aptal yerine koyması beni kızdırdı. sinir olunca da tepki sert oldu.

ama bu insaların aniden listeden çıkarılmasının yanlış olduğunu gördüm

yazılanlar sonucunda. İşin ilk yönü;

basın sektöründe çalışanlar bilir; elinize elektronik bir kart verirler. her sabah ise o kartla girer çıkarsınız. sabah binaya girerken elektronik kartı turnikelere tuttuğunuzda yanan ısık isten atılmadığınızı gösterir. birden kırmızı yanar ve binaya giremezsiniz. ne arkadaslarınızla vedalasabilir, ne eşyalarınızı alabilirsiniz. kapılar kapanmıştır. Aynı sey simdi onlar için yasandı.

ikinci yönü;

insanların düsüncelerini yazdıkları için cezalandırılmaları konusu hakkında yazılarlar doğruydu. referandum çözüm olur dedim ama isin azınlıklar yönünü atladım.

sonuçta, sanırım kapanısı şu cümle ile kapatmak en doğrusu;

"sen yoksan bir eksiğiz"

İbn/i Tutankanum