Cumartesi, 19 Nisan 2014

Mardin Artuklu Üniversitesi’nden öğretim üyeleri “Queer ve Mimarlık” kapsamında yapılacak söyleşinin kampüs dışından gelen tehditler sonucu iptal edilmesini kınadı; homofobik nefretle hedef gösterilen meslektaşları Levent Şentürk’le dayanışmak için bir açıklama yayınladı:

“Mardin Artuklu Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi’nde 17 Nisan 2014 tarihinde, Ali Erol’un ‘Hastalıktan Hak Talebine Eşcinselliğin Anlamlandırılışının Seyri’ ve Prof. Dr. Selçuk Candansayar’ın ise ‘Sağlık, Psikiyatri, Tıbbın İdeolojisi ve Heteroseksizm’ başlıklı konuşmalarla katılacakları bir konferans düzenlenecekti.

“Ancak, Kaos GL derneğine mensup davetlilerimizin etkinliği, 16 Nisan 2014 gecesi, nefret ve linç söylemi barındıran bir metinle haberleştirildi. Bunun üzerine, üniversite yönetimi ve dekanlık, sunumları iptal etti. 17 Nisan 2014 tarihinde, linç ve nefret dolu suçlamaların hedefinde, MAÜ öğretim üyesi Levent Şentürk vardı. Gerekçe, bir lisansüstü dersi kapsamındaki bu sunumların, dini değerlerimize hakaret edeceği biçimindeki asılsız ve gerçekdışı iddiaydı.

“Kişiler üzerinden fakültemizin ve üniversitemizin hedef alınması kabul edilemez. Akademik özgürlük alanını yok eden dayatmalar karşısında sessiz kalmak hatadır. Fakültemizin, üniversitemizin, misafirlerimizin, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen öğretim elemanlarının ve farklı etnik, sosyo-kültürel ve dinsel kökenlere sahip öğrencilerimizin akademik varlığının linç diline hedef yapılması üzücüdür ve hukuk dışıdır.

“Nefret, iftira ve ötekileştirme ile akademik etkinliklerimiz engellenmemelidir. Bilimsel etkinliklerimiz hiçbir biçimde inanca, ırka, dile, dine, yaşam biçimine hakaret etmemektedir. Hiçbir grubu veya kişiyi hedef almamakta ve kimsenin değerlerini aşağılamamaktadır. Buna rağmen, son olayda gördüğümüz gibi, hedef alınıp aşağılanmakta, tehdit edilip korkutulmak istenmekteyiz. Büyük çabaya, özveriye, emeğe dayanan kurumumuzdaki hiç kimse, bu üzücü ve onur kırıcı muameleyi hak etmemektedir.

“Fakültemizde, öğretim elemanlarının ve öğrencilerin dayanışması, bu girişimleri boşa çıkaracaktır. Irk, dil, din, cinsiyet, mensubiyet, köken ayrımı olmaksızın bir arada barış içinde yaşama inancımız, tehdit altındayken de, değilken de sarsılmayacaktır; birbirimize olan güvenimizin azalmasına meydan verilmeyecektir.

“Aşağıda imzası olan öğretim üyeleri olarak biz, ırkçı, cinsiyetçi ve her türlü ayrımcı söyleme karşı tavır almanın başlıca vicdani görevimiz olduğuna inanıyoruz. Bu duyarlılığı taşıyan kamuoyuna duyururuz.”