          ibnistan (admin)    |   02 Şubat 2006, Perşembe - 19:04    "Mehmet Tarhan'ın derhal serbest bırakılmasını da istedi"    İHD'den TBMM'ye: Vicdani Ret Yasasını Çıkarın     İHD İstanbul, Meclis'e mektup gönderdi; "AİHM'nin  Osman Murat Ülke kararı, vicdani retle ilgili yasal  düzenleme yapmanızı gerektiriyor" dedi. Hak  savunucuları, Sivas'ta tutulan vicdani retçi Mehmet  Tarhan'ın derhal serbest bırakılmasını da istedi.  
    BİA Haber Merkezi   01/02/2006    Emre ÖZKAPI  
    BİA (İstanbul) - İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul  Şubesi üyeleri, bugün (1 Şubat) İstanbul Beyoğlu  Galatasaray Postanesi'nden Türkiye Büyük Millet  Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arıç'a, vicdani retle  ilgili yasal düzenleme yapılması talebiyle mektup  yolladı.    İHD, mektupta, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin  (AİHM) Osman Murat Ülke'yle ilgili Türkiye'yi mahkum  eden kararının, vicdani ret konusunda yasal  düzenlemeler yapmayı gerektirdiğini belirtti ve  ekledi:    "Militarizmin sivil siyaset üzerinde yoğun etkisinin  olduğu Türkiye'de, böyle bir kavramı tartışmaya açmak  ve yasal düzenlemeyi yapmak demokratik ve sivil bir  çıkışı da temsil edecektir."    "Barış'ı sevmek suç değil"     Grup adına basın açıklamasını okuyan İHD İstanbul Şube  Başkanı Eren Keskin, insan hakları savunucuları olarak  vicdani reddin bir insan hakkı  olduğunu defalarca dile getirdiklerini ifade etti.    Keskin "Askere gitmeyi, silah taşımayı reddetmek  vicdani bir meseledir" dedi; problemlerin  çözümlenmesinde militarizmin değil, barışçıl ve  antimilitarist bakış açılarının çözüm getireceğini  söyledi.    Halen Sivas Askeri Cezaevi'nde bulunan Vicdani Retçi  Mehmet Tarhan'ın bir an önce serbest bırakılmasını  talep eden İHD, "Barış'ı sevmenin bir suç olmadığını"  belirtti.    Grup "Reddet, Diren, Hayır de, Askere gitme" ve  "Öldürmeyeceğiz Ölmeyeceğiz Kimsenin Askeri  Olmayacağız" sloganları attı.    İHD İstanbul Şubesi'nin TBMM Başkanı Arınç'a  gönderdikleri mektubun tam metni şöyle:     Sayın Meclis Başkanı;    Son günlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin  "vicdani ret" ile ilgili vermiş olduğu önemli bir  karar kamuoyuna yansıdı.    Yıllardır vicdani retçi kimliğini cesurca ve her türlü  baskıya direnerek kabul ettirmeye çalışan Osman Murat  Ülke'nin 1996-1999 yılında 8 kez hapse girmesi ve 701  gün hapiste kalması ve bu nedenle uğradığı her türlü  baskıyı gerekçe göstererek Türkiye aleyhine açtığı  dava sonuçlandı.    Bu davada Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin  "İşkence ve kötü muamele"yi düzenleyen 3. maddesi  nedeniyle mahkum edildi. Söz konusu karar içerik  olarak eksik olsa da önemli bir karardır.    Sayın Meclis Başkanı;    Bilindiği gibi anayasanın 90. maddesi hükümleri gereği  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Türkiye Cumhuriyeti  yasalarının üzerindedir.     Bu nedenle Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin,  sözleşmenin 3. maddesi nedeniyle Türkiye'yi mahkum  etmiş olması, vicdani ret konusunda yasal düzenlemeler  yapmayı gerektirmektedir.    Askere gitmeyi, silah taşımayı reddetmek bir vicdani  meseledir. Ve bütünüyle kişinin kendini ifade etme  hakkıyla ilgilidir.    Kaldı ki, militarizmin sivil siyaset üzerinde yoğun  etkisinin olduğu Türkiye'de, böyle bir kavramı  tartışmaya açmak ve yasal düzenlemeyi yapmak  demokratik ve sivil bir çıkışı da temsil edecektir.    İnsan hakları savunucuları olarak vicdani reddin bir  insan hakkı olduğunu defalarca dile getirdik. Avrupa  İnsan Hakları Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararı da  dikkate alarak sizi ve meclis grubu bulunan partileri  bu konuda yasal değişiklikleri yapmak üzere toplantıya  yapmaya davet ediyoruz. (EÖ/EZÖ/TK)  ____________  Haberi Lambdaistanbul'un aracılığıyla elde ettim. H.M.    |