Askerliğe Vicdani Ret: Yasal düzenleme?!

İbnistan Forum: Duyurular: Eşcinsel vicdani (askerlik) retçi Mehmet Tarhan'a destek: Askerliğe Vicdani Ret: Yasal düzenleme?!
 Alt konuMesaj  Son Mesaj


Sayfanın en üstüÖnceki mesajSonraki mesajSayfanın en altıBu mesaja link  

ibnistan (admin)

28 Nisan 2006, Cuma - 13:40 Mesajı değiştirmek için tıklayın!
Vicdani Retçi Osman Murat Ülke'nin
AİHM Kararının Uygulanmasına İlişkin Basın Açıklaması

27.04.2006

Davamın AİHM'de sonuçlanmasının üzerinden üç ay geçti. İtiraz süresi doldu. Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, vicdani redde olanak tanıyan yasal düzenlemelerin hazırlanmakta olduğunu söylediler. Hükümetin, AİHM kararına itiraz etmediği izlenimi doğuyor. Artık üç aylık itiraz süresi de dolduğuna göre kamuoyunu ve biz vicdani retçileri bu konuda bilgilendirmek yerinde olacaktır. İlk merakım şu: Acaba AİHM kararına itiraz edildi mi?

Vicdani reddin yasalaşması Türkiye'nin sosyal dokusu ve toplumsal yapılanma üzerinde derin etkiler doğuracaktır. Bu sürecin biçimlenmesine bütün toplumun katılması beklenir. Özellikle 15 yılı aşkın bir zamandır vicdani ret mücadelesi verenlerin sesine kulak verilmeli. Vicdani ret yasalarla düzenlenecekse, bu, yeni bir cezalandırma aracı yaratmak için değil, özgürlükleri tanımak amacıyla yapılmalı. Böylesi bir düzenleme her şeyden önce tamamıyla sivil mevzuat içinde yer almalı ve vicdani retçilere dönük düzenlemelerin askeriye ile hiçbir ilişiği olmamalı.

Bu tartışmayı daha da ayrıntılandırabilmek ve yapıcı, somut öneriler geliştirebilmek için ise öncelikle saydamlık ve açıklığa ihtiyaç var. Bu da bizi ikinci soruya getiriyor: Hazırlanmakta olduğu söylenen yasa tasarısının içeriği ve özellikleri nedir?

Bir de mevcut retçilerin durumu var, çözülmesi gereken. Cezaevinden çıkalı altı yıl oldu ve AİHM'in de üzerinde durduğu gibi, süregiden durum ölçüsüz bir cezalandırma uygulamasının devam ettiği anlamına geliyor. Bana karşı işlenen suç ve hak gaspı geçip giden her gün sürüyor. Aynı şey AİHM kararından bir süre sonra, 9 Mart 2006'da askeri cezaevinden tahliye edilen Mehmet Tarhan ve geçtiğimiz üç yıl içinde tahliye olan diğer retçiler Mehmet Bal ve Halil Savda için de geçerli.

Bir yandan AİHM benim davamda devleti haksız bulmuşken ve bu üç arkadaşımız da aynı yasal çerçevede yargılanıp, hak gasplarına maruz kalmışken, hala resmen firari sayılmamız ve üzerimizdeki sözde yükümlülüğün bir an önce iptal edilmemesi kuşkusuz tam bir çelişki. Hele hele vicdani retçilere dönük yasal düzenlemeler hazırlanmaktayken.

Yanlıştan dönülmeli. Yeni AİHM davaları ve kararları beklenmemeli. Zaten Mehmet Elkatmış geçen ay AİHM kararına uyacaklarını söylerken bu boyut da göz önünde bulundurulmuş olmalı. Yasanın çıkması beklenmeden aciliyet arzeden bu vakalar çözülmeli ve yasanın çıkmasıyla beraber bugüne değin açıklanmış bütün vicdani retçiler için geriye dönük muafiyet getirilmeli. Dolayısıyla üçüncü soru da şu: Benim ve diğer vicdani retçilerin sosyal ve yasal haklarının iadesi ne zaman ve nasıl gerçekleştirilecek? Hükümetin bu konuda, meselenin daha da çetrefil bir hal almasını beklemeden, bir açıklama yapması ve adım atması gerekir.

Son olarak da bana dönük “muamele”lerin her türlü izanı aşan taze bir örneğini aktarmak istiyorum ve bunun kesinlikle son bulmasını talep ediyorum.

7 Mart 2006 tarihinde ailemin, yani annem ve babamın evine dört sivil şahıs geldi. Bu “ziyaret” AİHM kararı çıktıktan bir buçuk ay sonra gerçekleşti. O güne dek aileme dönük çok sayıda taciz yaşandı ve yetkililer orada yaşamadığımı zaten biliyorlardı. Ancak AİHM kararının çıkmasıyla, eskisi gibi yerel polis memuru göndermektense bu sefer kendilerini tanıtma gereği duymayan ve ancak sorulunca Konya-Ahırlı Askerlik Şubesi'nden olduklarını söyleyen dört kişi gönderildi. Bir kere böyle bir olağan uygulama yok ve askerlik şubesi yetkilileri bir adrese gitmek için ülkenin yarısını kat etmezler. Belli ki başka bir kurum devreye girmiş. Burada basbayağı sindirmeye ve ailem üzerinden beni yıpratmaya dönük bir hareket var.. Zaten ziyaretle yetinilmemiş, izleyen günlerde de evin civarında dolanılarak ailemin can güvenliği için ciddi olarak endişe duymasına yol açılmıştır.

Bu uygulama yasal ya da değil, her şeyden önce hayasızca. Bunlar maalesef tanıdık refleksler. Yeni gerçekliklere uyum sağlamaktansa sağa sola sataşılıyor ve konu ile ilgisiz üçüncü kişilere zarar veriliyor.

Babam hasta, geçen sene üç ciddi ameliyat geçirdi. Bu böyle olmasa dahi, yapılana mantıklı hiçbir gerekçe bulunamaz. Ortadaki hata düzeltileceğine daha da büyük hatalar işleniyor. AİHM kararının hemen ertesinde yaptığım basın açıklamasında da bu konuda yetkilileri uyarmış ve ailemi rahat bırakmalarını söylemiştim. Bu yapılanlar ne politik ne de hukuki düzlemde karşılıksız kalır. Uluslararası Af Örgütü, Human Rights Watch ve birçok başka kurum konu ile ilgili bilgilendirildi. BM İnsan Hakları Özel Raportörü'ne başvuruldu ve bu olay bir kez daha tekrar ederse mecburen AİHM kararının uygulanması ile ilgili merciler de harekete geçirilecektir. Bütün bunlara hiç gerek kalmayacağını ve aktardığım olayın gerçekten de son bir “sürçme” olarak kalacağını umuyorum. Son kez söylemiş olmayı diliyorum: Aileleri gereksiz yere üzmektense çözüm sürecine odaklanılsın.

Osman Murat Ülke


Bu konu için mesaj gönderme aktif değildir. Daha fazla bilgi için yönlendiriciniz ile iletişim kurunuz.