giriş sayfası

Konunun öbür metinleri ok aşağı

önceki sayfa

Bu konu forumda

 

Bursa'da Eşcinsellik Paniği

Bilirsiniz, 1993ten bu yana İstanbul'da çalışıp oturan bir Almanım. Bazen kendimi sanki ruhum bin yıldır hep buradaymıış gibi hissediyorum. Beni yadırgatan çok fakat hepsi benim de bir parçasıdır. Sanki hep böylemişti, sadece eve dönmüşüm gibi. Eleştiriyorum, seviyorum da. Etkiliyorum etkileniyorum da.

Almanya'dayken benim lise zamanında bir alt sınıfta, Detlef adlı bir çocuk vardı. Bu ad onun gençliğini zaman zaman kabusa çevirmiş olmalı, çünkü "Detlef" eşcinsel ad olarak cıkmıştı. O zaman bile "eşcinsellik" bir suç olarak gören pek kimse yoktu. Olmaması gereken bir şeydi, zavallı ne yapsın diye hem acımalı hem onur kırıcı bir bakış hakimdi. Elbette aşağılamak aslında doğru bir şey olmadığı genelde bilinirdi, ayrıca kimse bütün "Detlef"lerin eşcinsel olduklarını ciddi olarak sanmazdı. Fakat insanlar bazen ne yaptııklarını bilmez ve birini alay etmek herhalde kendi kendileri güçlü hissettikleri sağlar, birlikte yaparsanız birliktelik de hissedebilirsiniz. Ki özellikle ikincisi tehlikeli, ya eğer siz de böyleseniz, birliktelik ve gücünüz nerede kalacak? Ya dışladığınız kişiyi savunursanız, onun gibi olduğunuzu sanarak sizi de dıışlamayacaklar mı? Zaten en başten pek samimi bir oyun olmadığı için sizin böyle, yani o Detlef gibi, olmadığınızı bilerek de onun gibi olduğunuzu söylemeyecekler mi? Doğru olan değil, ait olmak ve zayıflığınızı örtmek için güçlü ve onlar gibi görünmek söz konusudur.

Yine de zamanla asılmayacak bir şey değil. Fırsatı bilip o zavallı çocuk alay edenler başka koşullarda ille eşcinsel düşmanlığı gösterecek değiller.

O Detlef ise katı bir eşcinsel düşmanı oldu. Kendisi asla olmak istemediğini başkasında da nefretle karşılar. Elbette o zamanın bütün Detlef'leri eşcinsel düşmanı olmamış, belki bu kadar da alay görmedikleri için, belki kendilerinden daha emin oldukları için, belki de bugünkü bazı Bursalılar gibi korkularını aşan daha insani ve güçlü bir ahlaka sahip oldukları için.

Sanırım homofobi yani eşcinsellikten korkma nasıl bir şey olduğu şimdi biraz daha iyi anlarız. Gerçek olmadığını bile bile Bursalı'ları "ibne" diye alay edenler de ne yaptıkları bilmezler ve bu durumda özgüven eksikliği olan bazıların homofobinin kabarmış olması şaşırtıcı değil. Elbette homofibinin yalnız sebebi bu tarz alaylar değil, ancak var olan homofobik bir ortamda bu tarz alaylar homofobi yaratan dinamiğin bir unsurudur. Sadece Bursa'da değil, eşcinseller asırlar boyunca farklı oldukları ve ataerkil düzene uymadıkları için horgörünmüşler. Bu eşcinsel olmayanları da korkutur. Kendi cinsel yöneliminden yüzleşmedikleri, bastırılmış biçimde şüphe duyanlarda bu homofobi daha da kabarabilir.

6 Auğostos 2006 transeksüeller ve eşcinseller Bursa'da ifade özgürlüklerini kullanarak yürüyüş yapacaktılar. Bu yürüşün engellenmesi ve yaşanan tartışmalar sanki homofobi hakkında bir dersmiş gibiydiler. Bursasporlu Esnaflar Derneği Başkanı Dündar'ın linç tehdit ancak hasta bir ruh haliyle açıklanabilir. Bursaspor.com web sayfasının forumun bu konudaki tartışmaları da izleyebildim. Yukarıda anlatmaya çalıştığım homfobinin bir çok unsuru orada adeta göz çarpıcıydı.

İlk başta eşcinsel görünme korkusu.
(Burda söylemem gerekir, bence de bizimkilerin "homofobi" terimi sık kullanmaları halde, Bursa Gökkuşağı Derneğinin yürüyüş bildirisinde "adı eşcinsellikle çıkmış bir Türkiye şehrinde" diye bir ifadenin geçmesi haklı olarak eleştirilebilir. Lambdaistanbul'lu bir arkadaşın bu konuda güzel yazısı burada bulabilirsiniz . Öbür yandan birisi diyelim "satranç sevenlerin şehri Bursa" gibisinden bir şeyler yazsaydı, satranç sevmeyenler de tepki göstermezdi. Ve eşcinsellerin adeta yok sayıldıklarında da benzer bir tepki zaten pek yok. Linç tehditlerine varan tepkilerin sebepleri en başta derin ve ağır homofobi ve transfobide aranmalıdır.)

Sonra birliktelik ve gruba ait olma isteği. Bursa Spor Kardeşliği gibi.
Kendini güçlü hissetme isteği de. "Bir avuç ibne" dövmek bunun az cok kolay görünen yolu olabilir.

Kendi kendileri haklı görmek için cahil bahaneleri yok değil: Çocuklar eşcinselleri görse ne olur, din v.s. . (Hani "Rahman, Rahmin ..." yani merhamet, affetme ve insan sevgisi?)

Gösterilen nefreten altında aslında cahillik ve korku yatıyor. Kelimenin tam anlmaıyla homofobi ve transfobi. Her ne kadar kullandıkları ifadeler ve davranışlar bazen korkunç görünseler de bu kitlenin tümü faşist (Benim için, sanırım bizimkiler için de faşist adeta şeytanın eşanlamıdır) diye ötekileştirmek uzun vadeli olarak doğru olamaz. Korkuları, kendi kendileri gruba kanıtlamak ve ait olma istekleri, yanlış anlamalar ve bilgisizliklerin yanında, her ne kadar saptırılmış olsa da, iyi ve faydalı bir şeyler yapma isteği, bir şeylere inanma çabası ve hatta her şeye rağmen aslında hoşgörü ve onur da tamamen yok değil. Fakat hem bu grubun hem bireylerin komplexleri ve korkularının oluşturdukları dinamiklerin içinde hapsolmuş görünürler.

Ölçüyü tehlike bir biçimde kaçırmışlar. Sorumluluk, onur, bir şeyler için mücadele verme istekleri satır arası okunabilir, fakat iyice saptırılmış olarak. Merak edenler için örnekler alıntıladım. Bursa Spor Forumdan Seçmeler

Aşağıda konu ilgili bazı haber, yorum ve açıklamalar bulunur.

 

"Keşke asıl Bursalılığın bu olduğunu hissedebilseydiniz. Ah keşke Bursa'yı Nazizm “ruhaniyetiyle” değil “insanlık değerleriyle” özdeşleştirebilseydiniz…"
Bursa Hakimiyet gazetesinde ahlaklı, cesaretli ve duyarlı bir köşe yazısı.

Eşcinsel derneklerin konuyla ilgili basın açıklamaları v.b. ibnistan Forum'da bulabilirsiniz. Koybolmamanız için link yeni bir sayfada açılır. Buraya dönmek için onu kapatmak yeter. Orada kendi yorumunuzu da ekleyebilirsiniz.

BİA Haber Merkezi: Eşcinselleri Bursa'da Yürütmediler

"Olay Bursa'da geçiyor... Maça gitmek üzere toplanan ve bu arada bunları da protesto eden beş yüz kadar kişi, 'eşcinsel yürüyüşünün Bursa'nın imajını bozacağını' belirtmiş... (Burada ağır kara mizah var..."
Akşam gazetesinde Engin Ardıç
Homofobi, heteroseksizm gibi kategoriler ve buna dayanan yorumlar veya teoriler dünyaya bakmak için kullandığımız pencereler gibi algılamak gerekir. Bazen daha iyi anlamamızı sağlar, fakat tek bir pencerede kalmamalıyız, başka bakış açıları da denilmeli. "Homofobi", "Heteroseksizm" gibi pencereler BIA Haber Merkezinin yorumunda söz konusudur:
BİA - Bursa da Eşcinsel Saldırıda Taraftar Vardı
Lambdaİstanbul’dan Bursa’daki Şiddete karşı rengârenk balonlu Eylem

Ahlak derken, temellerini tektip cinsellikte değil, saygı, dürüstlük ve insan sevgisinde arayalım!

12. 8. 2006, Heribert Mürmann (İbnistan)




Tıklayın: önceki sayfa